Rus dilinin tarih bilgileri.
Eski
rus dili.
Rus dili – Hint-Avrupa dil ailesinin Islav
grubundan bir dil. Hint-Avrupa ailesinde Alman, Baltik (şimdiki Litvanya ve
Letonya) dil gruplarla birlikteydi. Önce Alman, sonra Baltik dilleri bu
birlikten çıkmış, Islav dil birliğinin dağılması ve M.S. 5. yüzyılına dair. Ama
şimdi bile biz bu dil birliğinin etkisi hissetmekteyiz. Mesela, halen bütün ıslavlar
(belki Polonyalılar hariç) birbiriyle anlaşabilir.
Coğrafyaya göre ıslav kavimlerin
3 kolu vardı: doğu, batı ve güney. Dogu ıslavları Eski Rus devletinin
sınırlarında eski rus dilini oluşturdu. Moğol-Tatar ilgali ve komşu devletlerin
saldırılarının sonucunda Eski Rus devletinin toprakları üçe bölündü. Şimdiki
belorus ataları - Litvanya’nın, ukrain ataları - Polonya’nın etkisi altında
kalmıştı.
Eski Rus dili iki defa güney ıslav
etkisini yaşamıştır. Birinci, Rusya’nın Hıristianlık kabul etmesi
dönemindeydi(M.S. 988 yılı ve sonrası). O zaman Rusya’ya Bizans’tan,
Bulgaristan’dan Hıristianlıkla beraber hıristian kitapları ve Kiril alfabesi
gelmişti. Kiril ve Mefodiy, Bulgaristan, Moravya, Pannonya (şimdiki Macaristan)
ıslav halkına hıristianlık getiren, ilk ıslav alfabesini yaratan ve kutsal
kitapları ıslav diline çeviren Selanik’ten iki kardeş rahip. Kiril’in yazdığı
ve Rusya’ya getirdiği kıtaplar, eski ruscadan biraz farklı olan eski ıslav dilindeydi. Kilise halk dili
değil, bu kitap dilini uygulamaya aldı; böylelikle kilise ıslavca oluştu. Şimdi
bile Rus Ortodoksluğunda bütün dualar, ilahiler, ayinler bu dildedir.
İlk kiril alfabesinin esasta Yunan alfabesi
vardı, o yüzden rus diline lazım olmayan bazı karekterler vardı, mesela, ikişer
çeşit “Z”,”F”,”İ” harfleri, “Psi” ve “Ksi” harfleri vardı. “Z”,”F” ve “İ” iki
çeşit oldugu sayı sistemiyle ilgili. Eski ıslavlarda ve Bizans’ta şimdiki arap
sistemi denilen (yani 1, 2, 3, 4…) bır sayı sistemi yoktu, sayı özel bir işaret
altında bir harf olarak yazılıyordu. Harf sistemi sayı sistemiyle beraber
aldığında ek harfleri almaya mecbur kaldılar. Mesela, “Zelo” harfi (“S”) 6,
“Zemlya” harfini(“З”) 7 yazmak için kullanılıyordu, telaffuzu aynı idi (“Z”).
“Psi” ve “Ksi” harflere gelince bunlar sadece yunancadan alınmış sözcüklerde
yazılmaktaydı, bir rusça sözcükte “P” ve “S” ya da “K” ve “S” harflerin peş
peşe olması inkansız. Örnek için birkaç yunan ismi söyleyeyim: AleKSandr,
AleKSey, Psiheya, Psaltır (Davut Kitabı). Sonra bu son iki harf iptal oldu,
diğerler ise çar Deli Petro’nun imla reformunde düzeltildi.
Ama biraz geri dönerek kilise ıslavcanın etkilerinden
birkaç örnek verelim. Özgün eski rusçada “açık hece” kanunu vardı. Bu demektir
ki her ünsüzden sonra mecbur olarak bir ünlü geliyor. Hece her zaman açıktır.
Örnek: sobaka (köpek). Eski rusçada çok
kısa telaffuz edilen “E” (“ь”) ve “O” (“ъ”) harfleri vardı (bulgarcada onlar
hala var). Hecenin açıklığını onlar sağlıyordu. (Benzer bir olay şimdiki
kürtçede görünmektedir: hecenin açıklığı kısa bir “I” sağlıyor.) Bunlar
sözcüğün sonuna gelip yumuşatma ya da sertlik işareti olarak okunuyordu. Örnek:
къмънь (“komon’”,at) городъ
(“gorod”, şehir). Hece kapandıktan sonra “ъ” ve “ь” (bazen diğer hecelerle
beraber) sözcüğün ortasından düştü,
ancak sonunda yumuşatma ve sertlik işaretleri olarak kaldı (ünsüzle biten
sözcüğün sonunda sertlik işareti yazma
kuralı sadece Ekim Devriminden sonra kaldırıldı). Örnek: къмънь yerine конь oldu. Genel olarak güney ıslav dillerinin, rus dilindeki
“ORO”, “OLO” v.b. heceler “RA” ve “LE” gibi biçimlerde telaffuz kendilerine özgündü.
Kilise ıslavcada böyle kısaltmalar sürekli, ama halk ağzı dili uzun heceliliğini
koruyabildi, çok az “kısalmış” sözcük dile girebilmiş. Örnek: gorod – şehir, grad – şehir (kentlerin adlandırmasında: Leningrad – Lenin’in
şehri, Volgograd – Volga kenarında şehir), golova
– baş, kafa, glava – başkan. Bundan
başka “E” ve “O” ile başlayan sözcüklerden güney ıslav etkisini gösterebilirim:
“O” ile başlangıç rusca için, “E” ile başlangıç bulgarca için tipik. Mesela, odin (bir) ve edinstvo (birlik), ozero
ve ezero (göl)(ikinci telaffuz şimdi yok).
İkinci güney ıslav etkisi Türklerin İstanbulu fethetmesi sonraki bir
döneme rastlar. O zaman hıristian rahiplerin, yazarların, okumuş insanların
çoğu Yunanistan, Sırbistan ve Bulgaristan’dan Rus devletine kaçmış,
kendileriyle beraber kitaplarını da götürmüş. Direkt Patrikhaneden geldiği için
otoritesi çok büyüktü, tabi ki dili ve kültürü güçlü bir iz bıraktı.
Bu iki güney ıslav etkisi sayesinde rus dilinde bir yumuşama süreci
geçti. Sözcüğün kökündeki “K” ve “G” ünsüzleri çekimlenmede “Ç”, “TS”, “Z”, “J”
harflerine dönüştü. Mesela, ruKa (el)
– v ruTSe (elde). Bugünkü rusçada
bunun hafif bir kalıntısı var: druG
(dost) – druZya (dostlar) – druJba (dostluk), sneg (kar) – snejnıy
(karlı).
Not. Eski rus alfabesinin ilginç
bir yanı vardı. Harflerinin adlarını peşpeşe okuduğunda anlamlı bir metin
çıkıyor. Mesela, ilk üç harf: A (Az), B (Buki), V (Vedi) – “ben harfleri
biliyorum” anlamını veriyor, sonraki üç harf: G (Glagol), D (Dobro), E (Est’) –
“söz iyidir” olarak çevirebiliyoruz.
Eski rus dilinin fonetik yapısına gelince birazcık
farkı vardı. “Ё”(YO) harfi hiç yoktu, “J” ve “Ş” harfleri kesinlikle yumuşaktı
(şimdi bunlar kesinlikle sert). Gramer yapısı ama çok farklıydı, özellikle fiil
şekilleri.
Yavaş yavaş değişe değişe rus
dili şimdiki görünüşünü aldı. I.Petro döneminin rusçası (1690-1725 yılları)
artık bugünkü rusçaya çok benziyor. Çarın yaptığı font reformunun içerisinde
bazı harflar alfabeden çıkarıldı, kalan ve lazım olmayan “E” harfinin çeşiti
Devrimden sonra kullanmaktan çıktı.
Modern rus dilini Aleksandr
Puşkin diye bir şair ve edebiyatçımız yarattı. 19. yüzyılının başlarında
yaşadı. Onun rusçası – tam şimdiki rusça. Rus edebiyatının “Altın Çağını” o
başlatıyor. Diğer ünlü rus edebiyatcıları:
Nikolay Gogol’
Mihail Lermontov
Gonçarov (“Oblomov”)
Nekrasov
Dostoevskiy (“Suç ve Ceza”)
Lev Tolstoy (“Savaş ve barış”,
“Anna Karenina”)
Ostrovskiy
“Gümüş Çağı”(19. yüzyılının sonu
– 20. yüzyılının başı):
Sergey Esenin
Aleksandr Blok
Anna Ahmatova
Marina Tsvetaeva
Anton Çehov
Devrim ve Sovyet Dönemi:
Vladimir Mayakovskiy
Konstantin Siminov
Tvardovskiy (“Vasiliy Tyorkin”)
Mihail Şolohov (“Sakin Don”)
Boris Pasternak (“Doktor
Jivago”)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder